11 Eylül 2009

Uyanmak İsteyenlere Öneriler

11 Eylül 2009
Çoğu zaten bildiğiniz, hergün karşılaştığınız, dikkatinizi çeken durumlar. Hatta bazılarını o kadar kanıksadık ki artık garip bile gelmiyor!
1. Dua etmeyi deneyin
Aslında bu gayet açık… Diz çöküp, dua etmeye başlayın ve her şeye gücü yeten tanrınızdan basit bir şey isteyin. Ülkemizdeki muhafazakar kesime hitap eden bir televizyon dizisinde, fakir ama imanlı bir karakterin banka hesabına tanrı PARA gönderiyordu. Ama siz bu kadar bencil ve yüzsüz olmayın… Mesela sakat doğan çocukların iyileşmesi için dua edin. Bu kadar masumane, bu kadar saf bir başka dileğiniz varsa onu da dileyebilirsiniz. Ne oldu? Sonuç alabildiniz mi? Değil
siz, topluca 70 milyon kişi dua etsek, o günahsız çocukların durumunda bir gelişme olur mu? Tabii ki OLMAZ.
2. Dua sonuçlarını istatistikî olarak inceleyin
Kendi dualarınıza yanıt alamadıysanız, bir de diğer insanların dualarını inceleyin, tabi sonuç değişmeyecektir. İşin aslı, hiçbir duaya tanrı tarafından yanıt verilmemektedir. “Dualarım kabul oldu” yanılgısı, hayal gücüyle alakalı bir durumdur. Peki, bunu nasıl anlıyoruz? Elbette bilimsel yöntemlerle!Geçmişte defalarca yapılan basit bir deneyle bunu anlamamız gayet kolay. Bir grup insan toplanır, bir şeyler için dua ederler, sonuçlar değerlendirilir. Dua etmenin sonuçlara etkisinin SIFIR olduğu görülür.

3. Tarihteki binlerce uyduruk dini düşünün
Tarih bir dinler çöplüğüdür. Eski mısırlıların tanrı olarak gördükleri kralları için yaptıkları Piramitlerin kalıntıları bile görkemlidir. Ancak bugün onların inandıkları şeylerin uydurma olduğunu biliyoruz. Artık piramit inşa etmiyoruz veya krallarımızı mumyalamıyoruz.Şimşekleri ve yıldırımları Zeus’un bize kızdığı için atmadığını biliyoruz… Güneş tutulmasını bir tanrısal mesaj olarak algılamıyoruz, çünkü ne zaman nerede gerçekleşeceğini önceden bilebiliyoruz. Örnekler çoğaltılabilir.Bugün –henüz- terk edilmemiş olan dinlerin de, eski dinlere benzer yönleri vardır. Sayısız çelişki ve uydurma hikaye içermektedir. Üstelik dikkatle incelendiği zaman kendilerinden daha eski olan diğer dinlerin anlatımlarını biraz değiştirerek kullandıkları kolayca görülebilir. Tevrat ve Kuran’ın Sümer’deki kökeniyle ilgili internette pek çok makaleye ulaşabilirisiniz. Tek yapmanız gereken dikkatli bir şekilde bakmak…

Çeşitli dini çelişkilerÇamurdan yaratılışın sırrıSümerlilerde Tufan Tufan'da Türkler
4.
Herhangi bir kutsal kitabı okuyun
Açıkçası bu madde hakkında burada ne kadar alıntılar yapsak da aynı etkiyi yapamayız. Elinize milyonlarca insanın inandığı, evrendeki en mükemmel varlık (tanrı) tarafından yazıldığı söylenen bir kutsal kitap alıp, rasgele bir sayfa açın. Ve kendi gözleriniz görün… Açtığınız sayfada şunun gibi bir şeye rastlayacaksınız:
Ey peygamber'in eşleri! Eğer siz ikiniz Allah'a tövbe ederseniz, ne iyi. Çünkü kalpleriniz kaydı. Eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka çıkarsanız bilin ki Allah onun yardımcısıdır, Cebrail de, salih mü'minler de. Bunlardan sonra melekler de ona arka çıkarlar. Eğer o sizi boşarsa Rabbi ona, sizden daha hayırlı, müslüman, inanan, sebatla itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verebilir. (Tahrim Suresi 66)
Tanrının, peygamberin eşlerini muhatap alması başlı başına gariptir, Peygamberin iki eşinin birbirine arka çıkmasından ne kast edilmiş bilemiyoruz ama eğer yaparlarsa diye tanrı onları tehdit ediyor. Üstelik işe melekler filan da karışıyor. Kitap indirmekle görevli Cebrail gelip bizzat peygamberin ailevi problemlerine el atıyor… Yetmiyor, “yeni bakire eşler veririm haa” diyerek tanrı bu kadınları kıskandırmayı ya da aşağılamayı amaçlıyor!Hadi dünyadaki milyarlarca insana inen bir kutsal kitapta, bu komik ayetin niçin yer aldığını geçelim. Geçmişi ve geleceği, her şeyi bilen tanrı, bu kadınların birbirlerine arka çıkıp çıkmayacaklarını bilmiyor mu? Daha ötesi, haklarında böyle olumsuz vahiyler inen bu kadınları yaratan, onları peygamber eşi yapan, aynı tanrı değil mi? Burada 3-4 tane bunun gibi komik ayeti gösterip tüm kitaba genelleme yapabilirdik. Ama amacımız bu değil. Diyoruz ki, hiçbir yönlendirme olmadan, bizzat kendiniz de rasgele bir sayfa açarak bunun gibi fantastik bir sürü ayet bulabilirsiniz. Tek yapmanız gereken dikkatli bir şekilde bakmak…

10 ayette Kuran
5.
Tanrının planına anlam vermeye çalışın
Bizim kültürümüzde de bulunan bir başka mantıksızlık da, her işte bir hayır vardır inancıdır. Deprem olsa, sel bassa, en yakın arkadaşımız trafik kazasında ölse, o işte bir hayır vardır… Çünkü bunların hepsi tanrıdan gelmektedir ve tanrının bizim için bir planı vardır. Tamam peki diyelim ki var, o zaman tanrının Hitler ve öldürdüğü milyonlarca insan için de bir planı mı vardı? ▪
Dünya bizim için yaratılmış olmalıHer işte bir hayır var mıdır?
6. Batıl inançları ve hurafeleri düşünün
Tarihteki uyduruk dinlere 3 numarada değinmiştik. Batıl inançlar ve hurafeler ise henüz tarihe karışmamış olan mevcut dinleri ilgilendiren konulardır. Bilimin gelişmesi ve toplumların bilinçlenmesi ile her geçen yüzyıl dinlerin etki alanları daralmaktadır. Bu daralma dinleri kendi içlerinde de değişmeye zorlamıştır.Ortaçağ Avrupa’sında, din adına yapılan ve yaklaşık 300 yıl süren cadı avcılığı dönemi ve sona erişi dehşet verici bir örnektir. Yüzyıllar boyunca uygulanan, sayısız masumun canını alan bir uygulamalar zinciri, daha sonradan hurafe sayılabilmektedir.Bunun sebebi, belli bir noktadan sonra dini uygulamaların bazılarının çağdışı kalması ve bilimle çelişmeye başlamasıdır. Bunun üzerine din adamları, sanki eskiden aynı saçmalıkları topluma benimsetenler kendi meslektaşları değilmiş gibi, bu uygulamaları hurafe sayıp dini bunlarda “temizlemeye” çalışmışlardır. Dinlerin yüzyıllar içinde geçirdiği bu evrimler, aynı dinde çok sayıda farklı mezheplerin mevcudiyeti aslında dinin kendisinin bir hurafe olduğuna dair göstergelerdir.

Batıl inançların psikolojisi
7.
Belirsizlikleri ve açmazları düşünün
Dinlerin bir diğer dayanağı da belirsizliklerdir. Yani diyelim ki riskli bir ameliyata girmeden önce dua ettiniz ve ameliyatınız çok başarılı geçti. Ameliyat dua ettiğiniz için mi başarılı geçti? Etmeseydiniz ölecek miydiniz?Veya işleriniz yolunda gitmiyorsa, sizi etkileyen doğaüstü bir güç mü var acaba? Cinlere ve şeytanlara, büyülere ve beddualara karşı ne gibi önlemler alırsınız? İnsan kendi hayatını doğaüstü bilinmezlere göre şekillendirmeye başladığı zaman bunun nereye varabileceği belli olmaz. Çünkü onun sınırlarını belirleyen de bir başka doğaüstü inançtır... Üfürükçü hocalar vs. hep bu şekilde kafası karışmış insanları sömürmektedir.
Her sarıklıyı hoca sanmakEdirne'yi ruhlar bastıPornocu şeyhi jandarma bastı
8.
Din bahanesiyle toplanan paraları düşünün
Hangi din olursa olsun, tepedeki din adamları -Papa veya her kimse- be kardeşim madem bu kadar mütedeyyin adamlarsınız, iki dua patlatın da ibadethaneniz ihya olsun, bizden neden para dileniyorsunuz?

İslami ticaret: Kumar oldu nasipDeniz Feneri Dolandırıcılığı
9.
Dünya üzerinde tanrıya dair hiçbir bilimsel kanıt veya tanrısal kalıntı bulunmadığına dikkat edinDünya üzerinde tanrıya ait bir kalıntı yoktur. Peygamberlerin mucizelerine ait bir kalıntı da yoktur. Tanrıyla konuştuğunu söyleyen sağlıklı bir kişi bulunmamaktadır. Elimizdeki kutsal kitaplar tanrıdan ziyade bir insan eserine benzemektedir. Tanrının istediği iletişim metodu olan dualara hiçbir yanıt gelmediği bilimsel deneylerle sabittir. Bu gerekçeler arttırılabilir.
Algılanamaz boyutların TanrısıBoşlukların Tanrısına ibadet
10.
Çocuksu sihirleri ve masalsı hikâyeleri düşününAslında sihir kavramı zaten kendi başına mantığa aykırıdır. Ne tesadüf ki, dinlerde sihir ve masal olarak değerlendirilebilecek hikâyelere çok rastlanır. Ölen birinin yeniden doğması, uçan atlar, uçan insanlar, cinler-melekler, mucizeler vs.
Çeşitli dini çelişkiler
11.
Kölelik ve cariyelikle ilgili emirleri düşünün
Kölelerin nasıl istismar edileceği detaylarıyla anlatılan Kuran'da, köleliği kaldıran, yasaklayan ve hatta eleştiren hiç bir Ayet yoktur. Ama ne vardır? Cezai bir yaptırım olarak köle azat edilmesi vardır. Suçlu bir köleciye verilmiş cezadır. Hem de ağır bir ceza!

12. Peygamberlerin mucizelerini düşününHastaları iyileştirmek, suyu şaraba çevirmek, denizi ikiye ayırmak... Bunların bir zamanlar gerçekleştiği iddiası inandırıcı değildir, günümüze kalan bir iz veya kanıt da bulunmamaktadır. Bunların kat be kat fazlaları ilgilenenler için kitapçıların bilimkurgu raflarında bulunmaktadır.
13. Zıtlıklar ve çelişkileri düşünün
Tanrının mesaj göndermek için meleklere neden ihtiyacı olsun veya tanrı kaldıramayacağı taşı yaratabilir mi gibi çelişkilerden bahsetmiyoruz… Kurandaki bir ayete göre insan çamurdan, başkasında balçıktan, bir başka ayette kan pıhtısından, bir başkasında su damlasından, bir ayete göre ise topraktan yaratılmıştır. Bu çelişkiler içinde, sizce siz hangisindensiniz?

Çamurdan yaratılışın sırrıPerde arkasının Tanrısı
14.
Tanrının cezalandırmak istediği toplam insan sayısını düşünün
Aslında başlık kendini iyi bir biçimde ifade etmekte. Her 6 kişiden 5'inin Müslüman olmadığı veya her 3 kişiden 2'sinin Hıristiyan olmadığı dünyada zaten kafadan çoğunluk cehenneme gitmek için yaratılmış gibi görünüyor. Dine inandığı halde günahkar olanlar da cabası…

15. Dini nedenlerle yapılan savaşları düşünün“Benim hayali kahramanım (inandığım tanrı), senin hayali kahramanından daha gerçek” şeklinde özetlenebilecek sebepler uğruna ölen insanlar ve yok olan medeniyetler muhtemelen insanlık tarihindeki en büyük ironidir.
Sahipler ve Tanrılar
16.
Evrim teorisi ve DNA'yı öğrenin
Bir grup insan, hem dinlerin hem de evrim ve onu destekleyen bilimsel teorilerin aynı anda gerçek olabileceğine inanadursun, ortada ciddi problemler bulunmaktadır. Tabii ki ilk olarak patlayan balon insanın yaratılışı üzerine mitolojik açıklamalar olmaktadır, zira insan yaratılmamış, zaman içinde evrimleşmiştir. İkincil olarak, ruh kavramı yine aynı sebepten dolayı sıkıntılıdır, çünkü vücudu idare eden ruh değil, beyindir.

Darwin'i doğrulayan on beş kanıtEvrim: Tanrının koltuğuModern Darwinler
17.
Kutsal kitaplardaki ilkelliğe ve kullanılan hayal gücünün kıtlığına dikkat edinKutsal kitapların ortak özellikleri, yazıldığı yüzyılların hatalı bilgi ve inançlarıyla örtüşmesidir. Örneğin bugün inanılan dini kitaplara göre, Ay, Güneş, gezegenler ve yıldızlar dünyanın etrafında dönmektedir. Aynı zamanda Dünyanın düz olduğunu iddia eden bu görüşler, Kopernik öncesinin yermerkezci öğretilerini içermektedir. Oysa her şeyi bilen bir tanrı tarafından gönderilen kitapta böyle yanlış bilgilerin bulunması söz konusu bile olamazdı.
Bilim ile dinin çatışma alanı
18.
Ölümden sonra yaşamın çelişkilerinin düşünün
İnsanı ele almadan önce dünyadaki diğer canlıları değerlendirelim. Tek hücreli bir canlının ölümü, hücredeki kimyasal reaksiyonların durmasıdır. Çok hücreli organizmaların ölmesi de, organizmadaki hücrelerin tamamının ölmesidir. Bu gerçekler etrafında bakılınca, bir insanın, bir köpeğin, bir sineğin veya bir bakterinin ölümleri, benzer şekillerde gerçekleşmektedir. Oysa bakteriler, köpekler veya sineklerin ölümden sonra yaşamları olduğuna, onların da cennete veya cehenneme gideceğine inanan fazla kişi yoktur. Ama iş kendi yaşamlarına gelince, insanlara ölümden sonra yaşam pek cazip gelmektedir. Bu aşamada, insan yapımı bir kavram olan ruh devreye girmektedir.Meteorolojik bilgisizlik içinde, çakan şimşekleri ve yıldırımları Zeus’un fırlattığını zanneden ilkel insanlar, aynı şekilde fizyolojik bilgisizlik içinde kendi vücutlarının da bir ruh tarafından idare edildiğini zannetmişlerdir. Genel inanış, ruhun yaşam boyunca vücudun içinde bulunup onu yönettiği, ölünce de vücuttan ayrılıp başka yere gittiği biçimindedir. Bu açıklamalar cahil insanların ve çocukların kolayca anlayabileceği düzeydedir.Ancak günümüzde biliyoruz ki, yıldırımlar ve diğer gökyüzü olayları bilimsel olarak açıklanmıştır. Ruh ve beden kavramı da bilimsel olarak açıklanmıştır. Bilimsel açıdan, ruh yoktur. İnsan vücudu içinde, diğer hayvanlarda olmayan özel bir “ruh” organı olmadığı gibi, insan öldüğü zaman vücuttan ayrılıp başka bir boyuta giden organ da yoktur. İnsan hayatı boyunca yapılan tüm yaşamsal aktiviteler, nefes almaktan başlayıp âşık olmaya kadar, kimyasal ve biyolojik süreçlerle açıklanmıştır. Bu süreçler, ölümsüz bir ruh tarafından değil, beyin tarafından yönetilmektedir.

Türleşme ve insanın dünyadaki yeri
19.
Birine inanırken, inanmayıp inkâr ettiğiniz diğer dinlerin toplam sayısını düşünün
Günümüzde pratik olarak inanılan binlerce din vardır. Geçmiş yüzyıllardaki dinleri de katarsak bu sayı anormal rakamlara ulaşacaktır. Aslında bu, insanların din uydurma potansiyelinin bulunduğunu ve hatta bu konuda gayet başarılı olduklarının göstergesidir.Eğer bir dine inanıyorsanız, binlerce dini reddediyorsunuz. Kaç Hıristiyan Kuran okumuştur veya kaç Müslüman İncil okumuştur? Hiç adını duymadığımız dinler de cabası...
Bence temelde ikimiz de
dinsiziz. Sadece ben, senden bir tane fazla dini daha reddediyorum. Sen diğer tüm olası dinleri neden reddettiğini anladığın zaman, benim de neden senin dinini reddettiğimi anlarsın.Stephen F. Roberts
Ayrıca bu kadar çok dinin aynı anda var olması ve aynı anda çok ilgi görmesi, olası bir doğru dinin bulunmadığının işaretidir. Ya da insanlık doğru dini seçemeyecek kadar aptaldır. Her iki durumda da diyebiliriz ki, tanrı insanlığa, mevcut formlarda, sayısız çelişki içeren ve doğrulanamayan bir din göndermez.
Dinlerin Evrimi
20.
Adak hayvan kesmenin anlamsızlığını düşünün
Yeni bir araba alındığında kurban kesilir ki kan aksın, araba kaza yapmasın. Bir ev satın alınır, kurban kesilir ki ev bereketli olsun. Tanrıya rüşvet teklif etmek nasıl bir iletişimdir, anlamak zordur…

Bir başkasının acısından haz almak
21.
Tanrının yaptığı cinsel ayrımcılığı düşünün
İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın, onları dövün. (Nisa 34)
Birbirinize borçlandığınız zaman bunu yazın. Şahitliklerine güvendiğiniz iki erkeği; eğer iki erkek olmazsa, bir erkek ve iki kadını şahit tutun. (Bakara 282)
Size helâl olan kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın veya sahip olduğunuz cariyeler ile yetinin. (Nisa 3)
Kadınlarınız, sizin için bir tarladır. O halde tarlanıza dilediğiniz gibi varın.
Allah size, çocuklarınızın alacağı miras hakkında, erkeğe iki dişinin payı kadarını emreder. (Nisa 11)

10 ayette KuranKoca tecavüzüne izin
22.
Kötü olaylara veya kişilere, tepeden hiçbir müdahale edilmediğine dikkat edin
Çok gelişmiş bir istihbarat sistemi kurduğunuzu varsayın. Dünya üzerinde meydana gelen tüm cinayet, hırsızlık, tecavüz, işkence, bombalama ve terör eylemlerinin haberini anında aldığınızı düşünün. Birkaç dakika içinde o kadar çok sayıda istenmedik olaya tanıklık edersiniz ki, daha fazla bunları seyretmek dayanılmaz hale gelir.İşte mevcut durum ve tarih boyunca yaşananlar eşliğinde konuyu ele aldığımızda, dünya üzerinde yaşanmış ve yaşanmakta olan olaylara hiçbir üst müdahale gelmediği aşikârdır. Yapılan onca ibadetin ve edilen duaların sonuç vermediği ortadadır.

23. Bir dinci ile konuşun
Mantıksızlığa bizzat şahit olun. Verdikleri kaçamak yanıtları gözlemleyin. Sohbetin bir süre sonra “Ama tanrının işine akıl sır ermez…” noktasında takıldığına dikkat edin. Kendi aralarındaki tartışmalarını takip edin. Basit bir detay hakkında bile yüzlerce farklı yorum yapmalarını ibretle izleyin.

Dinsel Çiftdüşün
24.
Tanrının neden insani tavır ve davranışlarda bulunduğunu düşünün
Kutsal metinlerde ve hadislerde tanrının bazı hareketleri, şeklen insani hareketlerin benzeri olarak tarif edilmiştir. Peygamberle tokalaşması, tahta oturması gibi tabirler güvenilir dini kaynaklarda yer almıştır. Ancak bunların da ötesinde, sürekli sevilme ve tapılma isteğiyle, önceden belirlenmiş kader kavramıyla birlikte ele alındığında çelişkiler içeren sevap-günah hesabıyla, doyumsuz bir intikam ve cezalandırma hırsı ile hareket etmesi, önyargısız ve tarafsız bakıldığında düşündürücüdür.

25. Hastalandığınızda, dua ederek anında iyileşmeyi deneyin
Sağlık sigortanız var mı? Ev sigortanız var mı? Arabanızın sigortası var mı? Eğer inançlı bir dindarsanız bunlara hiç gerek yok! Nasıl olsa tanrı sizden yana… Zaten size bir şey olmaz. Eğer olursa da, tanrı öyle istediği için olmuştur, o nedenle tanrıya karşı gelinmez. Hastalanırsanız da iki dua edin geçer. Geçmezse zaten acı çekmeyi hak etmişsinizdir. Hadi geçmiş olsun…

26. Peygamberlerin hayatlarındaki iğrençlikleri düşününŞüphesiz toplu kıyımlar, işkenceler, kölelik ve bugün bize anormal gelen pek çok örnek verilebilir. Ancak çok bilinen ve eleştirilen bir konu da Muhammed ve (sübyancılık) pedofilidir. Yakın arkadaşı olan ilk halife Ebu Bekir’in öz kızı, Ayşe ile 6 yaşında evlendiği ve 9 yaşındayken de gerdeğe girdiği iddia edilen 55 yaşındaki Muhammed’in bu davranışı maalesef sonraki yüzyıllarda kötü örnek oluşturmuştur. 21. yüzyıl Türkiye’sinde hala bir takım “Dini Bilgiler” kitapları içinde pedofilinin alenen teşvik edilmesi, kendisini koruyamayacak yaştaki kız çocuklarının istismarını kolaylaştırmaktadır. Burada anlaşılması gereken nokta şudur ki, günümüzde hem ahlakdışı hem de yasadışı olan sübyancılığın, 7. yüzyıl için sıradan bir olay olması veya olmaması, önemsizdir. Çünkü son kitapla gelen son peygamber olma iddiasındaki kişinin, sıradan bir 7. yüzyıl erkeği zihniyetinde davranması, zaten kendi iddiası ile çelişmektedir.
27. Güçlü olana tapınma psikolojisini düşünün
Çocukluğumda Tanrı’ya her gece bir bisiklet vermesi için dua ederdim. Baktım böyle olmuyor, ben de tuttum bir bisiklet çaldım ve geceleri Tanrı’ya beni affetmesi için dua etmeye başladım.Al Capone
Tarihteki en ünlü mafya liderlerinden, kendisi de bir güç simgesi olan Al Capone, ironi yüklü bu sözünde aslında bir noktayı güzel ifade etmiştir. Günümüzde toplumun iç dinamikleri ile tanrısal öğreti çocuklara aşılanmakta, beyinleri yıkanmaktadır. Dünyada yaşanan olumsuzluklar için öbür taraftan ya da tanrıdan medet umacak şekilde zihinler uyuşturulmaktadır.Hiçbir tanrısal kalıntı veya kanıtlanabilir olgu olmamasına rağmen (Öneri:9) dinsel davranış motifleri ve toplu ibadetlerin toplumda yinelenerek uygulanması, çocukların konunun özünü idrak etmesini imkânsız hale getirmektedir. Zaten yıkanmış beyinler, yetersiz eğitimle birleşince, ölene kadar süren bir yanılsama başlar.Çocuklukta atılan bu temel üzerine kurulan bina, korkutmaya ve cezalandırmaya dayalı dini adalet sistemidir. Herkesten ve her şeyden daha güçlü bir varlığın, yaşamları boyunca kendilerini izleyeceğine inandırılan insanlar, doğal olarak bu güçten yana taraf olmaya çalışacaktır. Buna doğrultudaki davranışlar da, doğuştan gelen sözde tanrı inancı ile değil, tamamen kendini koruma içgüdüsü ile yapılacaktır.

Dinin sosyolojik gelişimi
28.
Tanrıdan sizle konuşmasını isteyin
Bu isteğiniz tabii ki gerçekleşmeyecektir. Her şeyin üstünde ve her şeyi bilen bir Tanrıyla konuşabilen bir insan olsa zaten kelimenin tam manasıyla ermiş ve her açıdan aşmış bir insan olurdu. Bu iletişimin doğrudan veya dolaylı olması fark etmezdi. Tanrıdan bir şekilde direktif alabilen kişiler şüphesiz ki toplumda öne çıkardı. Mesela ÖSS birincileri imam hatip liselilerden çıkardı veya sayısal lotoyu en çok dua eden tuttururdu. Ancak böyle şeyler gerçekleşmiyor. Günümüzde bu iddiadaki kişilerin varabildikleri tek yer ruh ve sinir hastalıkları klinikleri olmaktadır.

29. Nuh'un gemisini hayal edin
Kuranda atıfta bulunulan, İncil’de detayları anlatılan Nuh’un gemisi hikâyesini bilmeyen yoktur. Bundan yaklaşık 4 bin sene evvel, dünyayı tamamen sel basar. Nuh inşa ettiği 80 metre uzunluğundaki gemiye, tüm yaşayan canlılardan bir çift alır. Gemi dışında kalan her canlı, yani dünyadaki tüm yaşam bu selde telef olur. Dünyadaki canlı yaşamı, Nuh’un gemisindekilerin türemesiyle tekrar başlar.Bu absürt hikayeyi ciddiye almak ve komik iddiaları bilimsel açıdan değerlendirmek bilime hakaret olur. Bu hikayenin imkansız olduğunu anlamak için ilkokul bitirmiş olmak yeterlidir. Ama buradaki esas acayiplik, tanrının alenen bir haksız katliam yapmasıdır. Yani Nuh’a yamuk yapan kavimi uyarmak yerine, onları öldürmek, belki bir yere kadar anlaşılabilir. Ama dünyadaki canlı yaşamını toptan katletmenin amacı ne olabilir? Nuh’tan 10.000 km uzakta yaşayan alakasız insanlar neden öldürülmüştür? Hayvanlar neden öldürülmüştür? Eğer bu bir ibretlik gösteri ise, zaten herkes öldüğü için, kime ibret olması amaçlanmıştır?

30. Güneşin altı ay boyunca batmadığı kuzey kutbunda oruç tutmayı deneyin (!)Ama isterseniz denemeyin, çünkü yaz dönemine denk gelirse açlıktan ölürsünüz. Kış aylarında ise, isteseniz de tutamazsanız çünkü güneş hiç doğmaz. Kutuplarda oruç tutmak bir paradokstur. Yine bir bilgisizlik ve ilkellik örneğidir. Dünyanın düz olduğuna, güneşin ve diğer gök cisimlerinin dünyanın etrafında döndüğüne inanılan yermerkezci görüşün bir uzantısıdır. 17. yüzyıla kadar ağırlıklı olarak tüm dünyada bu görüşe inanılırdı. Ama bugün biliyoruz ki, dünya tabak gibi düz değil, güneşin hareketi de dünyanın her yerinden aynı şekilde gözlemlenmiyor. Ama bu durum nasıl olmuşsa tanrının gözünden kaçmış ve bazı ibadetleri güneşin hareketlerine göre belirtmekte bir problem görmemiş. Veyahut Kuran, Arap yarımadasının coğrafyasıyla dünyanın geri kalanının aynı olduğunu zanneden, 7. yüzyılın bilgi düzeyindeki biri tarafından yazılmış, insan üretimi bir kitaptır. Sizce?
Agnostik.ORG Forumu

1 Adet Geveze:

suicidallegacy dedi ki...

kuran o kadar mükemmel o derece süper fantastik bi kitap ki anlatamam.

http://ayiklabilincintasini.blogspot.com/2009/10/ilkokuldan-terk-adam-ne-is-yapar-allah.html