2 Kasım 2009

Bipolar Krizi.

2 Kasım 2009
Bu yazının, bipolar hastasının yaşadığı duygu-durum çalkantısını, yani mani ve depresyon nöbetlerini çok iyi ifade ettiğini düşünüyorum.
M:manik nöbeti
D:depresyon nöbeti
Genelde ilk epizod depresyon atağıyla başlar, daha sonra tekrar mani, daha sonra depresyon, ve bu döngü hastalık tedavi olana kadar devam eder.

D: Yine gün yüzünü gösterdi. İçimde kötü bir his var. Gözlerimi açmaya korkuyorum. Havada çok sıcak ama yorganın altında güvende hissediyorum. Bu günü de bir atlayabilsem; yaşamadan, yaşanmadan…


D: Tüm gücümü toplayıp önce bir ayağımı çıkarmakla başlayabilirim. Sonra beni taşıyacağından emin olunca diğeriyle birleştirip doğrulabilirim belki. Tüm zorunluluklarım için bunu başarabilir miyim acaba?


D: Ne kadar da kalabalık. İnsanlar üzerime geliyor sanki. Gergin bir koşturmaca. Kötü kokular salgılanıyor burnuma. Herkes bana çarpıyor. Kimse görmüyor silik beni. Hayat bana çarpıyor sersemleşiyorum. Kaçamıyorum…


D: Hayat ne kadarda anlamsız ben ne kadarda değersizim. Omuzlarım düşüyor. Ağırlaşıyorum gitgide. Beynimin içi karmakarışık cevapsız bin bir soru ve paranoyalarım kemiriyorlar beni. Etim acıyor. Kafam ağır geliyor taşıyamıyorum. Keskin bir kılıç cellâdın elinde tek vuruşta bitiyor her şey – sadece düşümde…

D: Temiz hava iyi gelmeye başlıyor.Belki demli bir çay birkaç nefes sigara.Tamda geleni geçeni gören bir çay bahçesinde.Belki yorgun fikrim dinlenir.Belki huzur tekrar yaklaşır yanıma.


D: Aldığım her bir yudum çektiğim her bir nefes vücudumda bir his yaratıyor. HİS-ediyorum. Gözlerim aralanıyor. Bir ışık parlamaya başlıyor, inceden ısıtıyor beni. Aralıyorum kapılarımı. Bir dinginlik çöküyor içime. Huzura dönüşen.


D: İçimde bir şeyler kıpırdamaya başlıyor. Bahar gibi… Yeniden uyanıyorum sanki. Bir an her şey bir anlam kazanmaya başlıyor. İnsanlar gözlerime bakmaya başlıyor. Yeniden var oluyorum. Yeniden doğmanın heyecanı bu… Kabuğundan çıkma isteği…

M: Ne güzel bir gün… İçim içime sığmıyor. Renkler her zamankinden daha canlı, sesler daha temiz. Dünya etrafımda dönüyor, benim için yaratılmış sanki. Yaşamak için ne çok sebebim var.

M: Aynadaki yüzüme bakıyorum. Gülen gözlerime. Hayat veren baştan çıkarıcı bakışlarıma. Çıkıp hayata bırakmalıyım kendimi. Hayat bana akmalı bende anlam bulmalı


M: İnsanlar ne kadarda silik, yorgun ve zavallı. Işığım tüm gözleri kamaştırıyor. Gözlerini benden alamıyorlar. Zekâm güzelliğimle birleşip cazibeye dönüşüyor. İşte şimdi yapamayacağım hiç bir şey yok!


M: Düşüncelerim ne kadar berrak zekam ne kadar keskin. Ne kadar hızlı ama bir o kadar da derin düşünebiliyorum. Ve bir o kadar da kadınsı bir koku yayıyorum etrafa. Nasıl da nedenini anlamadan çekim alanıma giriyorlar.Nasılda sarhoşlar.Dokunuşlarım nasılda uçuruyor bulutların üstüne.Ve ben nasılda seviyorum hayatı, içinde BEN olduğum için


M: Düşüncelerim hızlanıyor. Sorduğum sorulara kendim cevap vermeye başlıyorum.Hep ben konuşuyorum.Malzeme çok konular zengin...Aynı anda her şeye yetebilirim.Herkese, her soruya bir cevabım hal-i hazır beklemekte.Kimim ben neyim insan üstü bir yetenek olsa gerek!


M: Enerjim artıyor, düşünceler daha da hızlanıyor, cümlelerim yarım kalıyor.Kendime yetişemiyorum, büyük bir koşturmaca.Kafam karışıyor.Korkular başlıyor yorulmaya başlıyorum.


M: Artık kontrol edemiyorum hiçbirşeyi.Ağzımdan çıkan hiçbir hece bana ait değil.Birileri beni tüm benliğimle ele geçirdi sanki. Huzursuzum. Kabuğuna çekilme isteği…

Je suis aux prises avec un trouble bipolaire

6 Adet Geveze:

Plesenta dedi ki...

'' Ana ben ! '' demekten nefret ediyorum böyle durumlarda.
Öyle.

Sevgiler ..

goѕнєnιt dedi ki...

Bipolar mısın sende bacım?

VodviL dedi ki...

M+D:2=Normal İnsan.

Bunları yaşıyorsan boku yemişsin Goshecik,

Nanikken insanlar senden hoşlanmaz, depresifken sen insanlardan hoşlanmazsın bok gibi geçinip gidersiniz.

Ama bir başınayken sıkılmayacağını düşünüyorum.

Not: Bok=İyi, yanlış anlama xD

goѕнєnιt dedi ki...

Gül gibi demek daha oturaklı olurdu.Ama ben oturaksız istiyorum dedin ve boku seçtin.2 kere sıçınca üstüste apartman dairesi gibi oluyo araya kat çıkarız.Altına sen taşınırsın oturaklı oturaklı beyefendi gibi yaşarsın.
Bu ne lan benimde kat çıkma fantezim var herhalde.Yine aynı kişi yine inşaat sektörü:D
Manik olmak boku yemeklik değil bence zirveyi tadmak demek hiç kimse bizim hızımızda olup çok fazla düşünemez, bipolarlardan çok iyi edebiyatçı olur mesela.
Ve bipolar olmak hayatın sonu değil, insanlar ne sakatlıklarla boğuşuyorlar, biz hiç değilse ilaçlarla dizginlenebiliyoruz.
Dizginlenmeyen bipoların sonu intihardır gerçi.
İnişide bi o kadar keskin ve hızlı oluyor bünye bu depresyonu kaldıramıyor ve güm.

Sel dedi ki...

M:...'ler çok feci.

goѕнєnιt dedi ki...

Yükselen biz miyiz?
Bak alçalan duvarlarD:
Bu cümle manik epizodunu yaşayan bipoların ruh analizine tekabül ettirdim, aynı cümleyi depresif epizodunu yaşayan bipolara uygun hale getirmeye çalıştım ve sonuç başarısız çıktı.
Bkz: alçalan biz miyiz bak yükselen duvarlar.
İşte bu durumun gerçek olbilmesi için bipolar kişinin eğilmesi mecazdan girecek olursak çökmesi bitkinleşmesi gerekir çünkü duvarların yükselme gibi bi ihtimali yoktur.Gerçi depresyonda olan kişi çöker bununlada bağdaştıraniliriz yok olmadı derseniz-he ne yaparız okuyucu duvar öreriz. (hay amk yine inşaat sektörüne girdim.Benim reankarnasyondaki eşim amelemiydi lan yoksa)Aslında mecaz olarak bakarsak oldu.Ama canım bugün realist olmak istedi.Üstteki cümlede mani atağını yaşayan kişi uçuşta ve sıçramadadır.Mantık olarak o sıçradığında duvarlar alçalır.

Yani sonuçta reel anlamda kaybetti be hacı.
Sizde sanal ortamda kazanıp reelde kaybedenlerden olmayın.
Deprem yakınmış diyolar
Hava Sıcaklıklarıda artacakmış.
Ceviz yemekten çenem uyuştu , çok yazmaktanda ellerim.Daha piyanoya çalışıcam.
Öptüm sizi sel seni daha bi akışkan öptüm.Mizacına yakın.Sel gibi.